Uluslararası ilişkiler

GENEL BAKIŞ

Bütün dünya ülkeleri tarafından, ekonominin temel direği olduğu kabul edilen esnaf, sanatkâr ve küçük işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda politikalar üretilmekte ve büyük işletmelere karşı devamlılıklarını sağlayacak yeni modeller oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Dünyada yaşanan siyasi, ekonomik ve kültürel değişimlerin, ekonomi ve ticaretin en önemli aktörleri olan işletmelere yansıması ve benzeri gelişmeler başta olmak üzere, özellikle aday ülke olduğumuz AB mevzuatının esnaf ve sanatkârlara etkilerinin değerlendirilmesi Konfederasyonumuz AB ve Dışilişkiler Müdürlüğünün görev alanının önemli bir bölümünü kapsamaktadır.

Yaklaşık 2 milyon esnaf ve sanatkârın (Mayıs 2011 tarihi itibariyle toplam 1.948.687) temsilcisi olan Konfederasyonumuz da; ülkemizin ekonomi ve dış politikaları gereğince kendisine yüklenen ulusal ve uluslararası yükümlülükleri kapsamında, üzerine düşen görevleri yerine getirmek ve kendi imkânları ile bilgiye ve kaynağa ulaşmakta zorluk yaşayan, esnaf ve sanatkârlara bu konuda gerekli bilgi ve imkanları aktarmak amacıyla hem ülke içinde, hem de ülke dışında mevcut ve olası fırsatların ve risklerin tespit edilebilmesi için özellikle, üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlarla mevcut ilişkilerin geliştirilmesine önem vermektedir. Ulusal ve uluslararası platformlarda yapılan çalışmalar ile; gelişmeler takip edilmekte, esnaf ve sanatkarların temsili sağlanmakta ve politikaların şekillenmesinde, Konfederasyonumuza iletilen çalışmalarda ülkemiz nüfusunun önemli bir kesimini oluşturan esnaf ve sanatkarlar ile bunların yanlarında çalışanlar ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin menfaatlerine etkileri değerlendirilerek, temsil ettiğimiz kesimin, olumsuz etkilenmemelerini sağlamak üzere, esnaf ve sanatkarlarımızın hak ve menfaatlerini koruyucu görüş ve önerilerimizle, bu çalışmalara katkı sağlanmaktadır.

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE

Avrupa Birliğinin temelini, II. Dünya Savaşı sonrasında sanayi bakımından özellikle önemli iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek ve bunları uluslarüstü bir otorite ile kontrol ederek barışı sürdürmek amacıyla 1951’de kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu oluşturmaktadır. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu, 18 Nisan 1951’de Belçika, Almanya Fransa, Hollanda, Lüksemburg ve İtalya arasında imzalanan Paris Antlaşması ile kurulmuştur. Yine bu ülkelerin imzaladığı 25 Mart 1957 tarihli Roma Antlaşması ile, Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (Euratom) ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kurulmuştur. 1958de yürürlüğe giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında önce gümrük birliğini, yani malların gümrük vergisi ödenmeksizin üye ülkeler arasında serbestçe alınıp satılmasını öngörmüştür. Bu yapının oluşturulmasının öncüleri Fransız Planlama Teşkilatı Başkanı Jean Monnet ve Dışişleri Bakanı Robert Schuman olmuştur. Jean Monnet ve ekibinin titizlikle hazırlanan “Schuman Bildirgesi” olarak anılan metnin Robert Schuman tarafından ilan edildiği tarih olan 9 Mayıs 1950 AB’nin kuruluşunun önemli bir simgesi olup, Avrupa Günü olarak kutlanmaktadır.

Türkiye 1959 yılında bu topluluğun bir parçası olmak için başvuruda bulundu. 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık çatısı oluşturdu. Bu antlaşma 12 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girdi. 14 Nisan 1987 tarihinde Türkiye resmen tam üyelik başvurusunda bulundu. Avrupa Birliği’yle bütünleşmenin ilk aşaması olarak 1 Ocak 1996 tarihinde Avrupa Birliği’yle Türkiye arasında Gümrük Birliği oluştu.

Uzun süreli AB yolculuğunda 1999 yılında yapılan AB Helsinki Zirvesi kararı ile adaylığı teyid edilen Türkiye için, bir diğer önemli tarih de müzakerelere başlama kararının verildiği Ekim 2005’tir. Müzakere süreci, Kopenhag kriterleri arasında yer alan siyasi kriterlerin ve ekonomik kriterlerin sağlandığına ve müktesebatın üstlenilebileceğine dair Avrupa Komisyonu’nun olumlu raporu üzerine başlamıştır.

Müzakere süreci, AB müktesebatı ile Türkiye’nin kendi mevzuatı arasındaki farklılıkların ortaya konulması ve iç hukukun nasıl ve hangi takvim çerçevesinde uyumlaştırılacağının belirlenmesidir. Bazı alanlarda mevzuatın uygulanması aday ülkeye önemli mali yük getiren yatırımlar gerektirmekte, teknik zorluklar yaratmakta ya da kısa vadede ekonomik, siyasi ve sosyal açılardan olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle, aday ülkenin ekonomik, siyasi ve sosyal yapısı da göz önünde bulundurularak, uyum süreci belirlenen bir takvim içinde gerçekleşmektedir.

Katılım müzakerelerinin ilk aşaması, Hükümetlerarası Konferans kararı ile başlatılan tarama sürecidir. AB müktesebatının analitik olarak incelenmesi anlamını taşıyan tarama sürecinde, aday ülkeler müktesebat hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmekte ve aday ülke ulusal mevzuatlarının AB müktesebatı ile ne ölçüde uyumlu olduğunun tespiti yapılmaktadır.

Ülkemizde, Avrupa Birliği ile yürütülen tarama süreci 20 Ekim 2005 tarihinde başlamıştır. Tarama toplantıları belirlenen takvime uygun olarak 13 Ekim 2006’da tamamlanmıştır.

Her bir müzakere faslı için önce tanıtıcı sonra ayrıntılı tarama toplantısı yapılmıştır. Tanıtıcı taramada Komisyon yetkilileri ilgili müzakere faslındaki AB müktesebatı hakkında bilgi vermiştir. Tanıtıcı toplantının yapılmasından yaklaşık 1 ay sonra ayrıntılı taramaya geçilmiş ve AB mevzuatı ile karşılaştırılarak, yürürlükteki Türk mevzuatı hakkında bilgi sunulmuştur.

Her bir müzakere faslının taraması bittikten sonra, Komisyon üye ülkelere bir rapor sunmaktadır. Buradaki değerlendirme ve öneriler, o fasılda müzakerelerin açılmasına temel teşkil etmektedir. Komisyon, raporlarında, ayrıntılı tarama sırasında Türkiye tarafından verilen bilgilere dayanarak müzakerelere hazır olunup olunmadığını değerlendirilmiş, sonuç kısmında ya faslın müzakereye açılmasını önermiş ya da bunun için tamamlanması gereken kıyas koşullarını (benchmarks) ortaya koymuştur.

Prosedüre göre, taraması tamamlanan fasıllarda Komisyon’un önerisi ve 27 üye ülkenin onayıyla fiili müzakerelere geçilebilmektedir.

Türkiye- AB müzakere süreci 35 fasılda yürütülmektedir.

Fasıllar aşağıdaki gibidir:
1) Malların Serbest Dolaşımı
2) İşçilerin Serbest Dolaşımı
3) İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi
4) Sermayenin Serbest Dolaşımı
5) Kamu Alımları
6) Şirketler Hukuku
7) Fikri Mülkiyet Hukuku
8) Rekabet Politikası
9) Mali Hizmetler
10) Bilgi Toplumu ve Medya
11) Tarım ve Kırsal Kalkınma
12) Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı
13) Balıkçılık
14) Taşımacılık Politikası
15) Enerji
16) Vergilendirme
17) Ekonomik ve Parasal Politika
18) İstatistik
19) Sosyal Politika ve İstihdam
20) İşletme ve Sanayi Politikası
21) Trans-Avrupa Şebekeleri
22) Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu
23) Yargı ve Temel Haklar
24) Adalet, Özgürlük ve Güvenlik
25) Bilim ve Araştırma
26) Eğitim ve Kültür
27) Çevre
28) Tüketicinin ve Sağlığın Korunması
29) Gümrük Birliği
30) Dış İlişkiler
31) Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
32) Mali Kontrol
33) Mali ve Bütçesel Hükümler
34) Kurumlar
35) Diğer Konular

Aralık 2006’da gerçekleşen AB Genel İşler Konseyi’nde bir araya gelen AB üye ülkelerinin Dışişleri Bakanları, Malların Serbest Dolaşımı, Yerleşim Hakkı ve Hizmet Sunma Serbestisi, Mali Hizmetler, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Balıkçılık, Ulaştırma Politikası, Gümrük Birliği, Dış İlişkiler fasıllarında müzakerelerin başlatılmamasını öneren Komisyon Tavsiyesini kabul etmiştir. Bu çerçevede, Komisyon Türkiye’nin Ek Protokol’e ilişkin taahhütlerini yerine getirdiğini doğrulayana kadar, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a yönelik kısıtlamalarını ilgilendiren politika alanlarını kapsayan bu 8 faslın açılmayacağı ve geçici olarak kapatılmayacağı kararlaştırılmıştır.

Müzakereye açılan fasıllar için Türkiye tarafından Müzakere Pozisyon belgeleri hazırlanmaktadır. Müzakere pozisyonları, AB’ye aday ülkelerin katılım müzakereleri sürecinde Topluluk müktesebatına uyum açısından pozisyonlarını ortaya koydukları belgelerdir. Müzakere pozisyonunda aday ülkenin ulusal mevzuatını ne şekilde müktesebata uyumlu hale getireceği ve uygulayacağı, bunun yanı sıra uygulama için nasıl bir kurumsal yapı oluşturacağı açıklanmaktadır. Belgelerin hazırlanma sürecinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile bütün sivil toplum örgütlerinin görüşleri alınmıştır.

Yürütülen çalışmalar sonucunda Bilim ve Araştırma, Sermayenin Serbest Dolaşımı, Fikri Mülkiyet Hukuku, İşletme ve Sanayi Politikası, Mali Kontrol, Vergilendirme, Tüketicinin ve Tüketici Sağlığının Korunması, Bilgi Toplumu ve Medya, İstatistik, Şirketler Hukuku, Trans-Avrupa Ağları fasıllarında müzakereler geçici olarak kapatılmıştır.

Konfederasyonumuz tarafından da söz konusu fasıllar için hazırlanan Müzakere Pozisyon belgelerine ilişkin görüş, öneriler ve beklentileri içeren görüşler hazırlanarak, ilgili kurum ve kuruluşlara iletilmiş ve konulara ilişkin yapılan toplantılara katılım sağlanmıştır.

Avrupa Birliği’ne tam üyelik kapsamında hazırlanan Ulusal Program ve AB tarafından her yıl hazırlanan İlerleme Raporu bağlamında, temsil ettiğimiz esnaf ve sanatkârlar kesimini ilgilendiren konularda Devlet kurumlarınca sürdürülen mevzuat uyumu çalışmalarına katılım sağlanmakta ve görüşler oluşturulmaktadır.

Bunların içerisinde, daha önceki yıllarda da çalışmaları yapılan müzakere başlıkları, mesleki eğitimle ilgili mevzuatlar tekrar incelenmiş ve yeni yasa çalışmalarında değerlendirilmek üzere görüşler ilgili kurum ve kuruşlara iletilmiştir. Özellikle, söz konusu müktesebat çerçevesinde yasal düzenleme gereken hususlar 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu ile diğer ilgili mevzuat ve uygulamalar açısından irdelenerek görüşler oluşturulmuştur.

Paylaş:
Scroll to Top